ISIRGAN OTUNUN ÖZELLİKLERİ VE LEZZETLİ TARİFLERİ
Tarih boyunca tedavi için kullanılan, şifalı bir bitki olan, ısırgan otu, başta C vitamini olmak üzere pek çok vitamin, mineral, faydalı yağ asitleri ve antioksidan içermektedir. Temas ettiğinde ciltte yanma ve kızarıklık oluşturan bu bitkinin Latince adı “Urtica”dır ve yakmak anlamına gelmektedir. Bir savunma mekanizması olan bu yangı, kimi kaynaklara göre şifalanmamızı sağlar. Ana vatanı Akdeniz olan ısırgan otu, ülkemizde hemen hemen her bölgede yetişmektedir. Her ne kadar onlara temas etmekten kaçınsak da ısırgan otu ile yapılan çok lezzetli ve sağlıklı tarifler bulunmaktadır. Yazımızda ısırgan otunun morfolojik özelliklerini ve belki de ilk kez duyacağınız tariflerini okuyabilirsiniz.
Isırgan otunun tarihte ilk kez ne zaman kullanıldığı bilinmemekle beraber, Vikingler ısırgan otunun insana güç ve cesaret verdiğine inanmaktadır. M.Ö. 1. yüzyılda yaşayan Şair Ovidius “Ars Amatoria” adlı eserinde ısırgan otunun faydalarından bahsetmiştir.
Son dönemlerde sağlığa faydaları bilimsel olarak da ispatlanan ısırgan otunun dokunduğumuzda canımızı yakan sıvısı esasen bu bitkinin değerli öz suyudur. Yoğun C vitamini içermesinin yanı sıra, ısırgan otunda A ve B vitaminleri de vardır. Kalsiyum ve pek çok mineral ile tuzun da bulunduğu ısırgan otunda demir, magnezyum ve kalsiyum bulunmaktadır.
İdrar söktürücü, güçlendirici, anti-alerjen, kan temizleyici ve iltihap giderici özellikleri bulunan ısırgan otunun sapı, yere yakın bölümünden kesilerek; eklem deformasyonu, romatizma, siyatik, kol ve bacaklardaki sinir iltihaplarına karşı doğrudan ağrılı bölgelere sürülerek de kullanılmaktadır. Ancak alerjik durumlara sebep olmaması için ısırgan otunu kullanmadan önce bir doktora danışmak gerekmektedir.
Böbrek ve safra kesesi sağlığını koruma, inflamasyonu azaltma, kas kütlesini arttırma, hormonal aktiviteyi düzenleme, diyabeti önleme, kan basıncını düşürme, hemoroitleri yatıştırma ve solunum koşullarını iyileştirme gücüne sahip olan ısırgan otunun en önemli sağlık yararları arasında detoks etkisi, metabolik verimi arttırma, bağışıklık sistemini güçlendirme, kan dolaşımını düzenleme, enerji seviyelerini iyileştirme ve cilt bakımına yardımcı olma etkileri bulunmaktadır.
Isırgan otunun özelliklerinden yararlanmak için bitkinin yaprak, kök, çiçek ve tohumları kullanılmaktadır. Yaprakları çiçek açma zamanında nisan ile haziran aylarında saplarından sıyrılarak toplanmaktadır. Gölgede ve havadar ortamda kurutulduktan sonra ince kıyılarak çay formu yapıldığı gibi, taze ısırgan otlarından çeşitli yöntemlerle faydalanılabilmektedir.
Faydaları saymakla bitmeyen ısırgan otu ile yapabileceğiniz Karadeniz yöresine ait ısırgan otu çorbası için gerekli malzemeler: Yarım kilogram ısırgan otu, bir buçuk bardağı mısır unu, üç yemek kaşığı tereyağı, bir tatlı kaşığı nane, isteğe göre dört-beş diş sarımsak ve tuz. Ellerinize, ısırgan otunun yakmaması için, lateks eldiven geçirebilirsiniz. İyice temizlenen ve kaba saplarından ayrılan ısırganları derin bir tencerede üzeri geçecek kadar su ekleyerek haşlayın. Haşlanan ısırganları süzün ancak suyu çorbada kullanılacağı için suyunu dökmeyin. Dilerseniz kevgirden geçirerek, dilerseniz blender ile haşlanan ısırganları püre kıvamı alana kadar işlemden geçirin. Ardından haşladığınız suya ekleyin ve tekrar kaynatın. Çırpıcı bir telle karıştırdığınız çorbaya mısır ununu yavaş yavaş ekleyin ve topaklanmaması için bolca karıştırın. Yoğun bir kıvam aldığında dövülmüş sarımsakları, tuzu ve naneyi ekleyin. Son olarak bir tavada erittiğiniz tereyağını da kaynayan çorbaya katın ve birkaç dakika daha kaynattıktan sonra altını kapatın. Isırgan çorbası zahmetli gözükse de oldukça basit.
Isırgan otlu bir diğer tarif ise çocuklarınıza da keyifle yedirebileceğiniz ısırgan otlu yufka böreği… Tarifi: Bir demet ısırgan otu, iki yemek kaşığı zeytinyağı, ince kıyılmış bir kuru soğan, bir çay kaşığı tuz, yarımşar çay kaşığı karabiber ve kırmızıbiber, 200 gr lor ya da dilerseniz damak tadınıza uygun farklı peynirleri bir arada kullanabilirsiniz. Üç adet yufka ve bir tatlı kaşığı tereyağı yeterli olacaktır. Fırına koymadan önce böreğin üzerine sürmek için: Bir yemek kaşığı eritilmiş tereyağı, iki yemek kaşığı zeytinyağı, dört yemek kaşığı yoğurt ve bir adet yumurta. İyice temizlenen ve suyu süzülen ısırgan otlarını ince doğrayın. Derin bir tavada zeytinyağı ile soğanları pembeleşinceye kadar kavurun ardından üzerine ısırgan otunu ekleyin. Otlar yumuşayıncaya kadar kavurun ve altını kapattıktan sonra üzerine baharatları ve peyniri ekleyin. Fırın kabına tereyağını sürün ve ortadan ikiye kestiğiniz yufkaların içine iç harç malzemelerini ekleyerek gevşek olacak şekilde rulo yapın. Fırın kabına dizdiğiniz yufkaların üzerine son olarak sos malzemelerini eşit olacak şekilde sürün ve 180 derece ısıtılmış fırında 30-35 dakika kontrollü bir şekilde üzeri kızarana kadar pişirin.
2,528 okunma